4 Ağustos 2013 Pazar

Londra



                          
                                        LONDRA




Thames Nehri
Üzerindeki Londra Köprüsü


      “İnsan Londra’dan sıkılırsa, hayattan sıkılmış demektir. Ne de olsa, hayatın sunabileceği her şey Londra’da bulunur.” İngiltere’nin başkenti için böyle demiş, ünlü İngiliz yazar Samuel Johnson. 2000 yıl önce Romalılar tarafından kurulan kent, o günden bu yana ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Londra’da, geleneklerle aristokrasinin gölgesi her yerde kol geziyor: Parlamento Evleri’nin sivri kulelerinden Hyde Park’ta devriyeye çıkan atlı polislere, Ulusal Galeri’nin balkonundan baktığımızda, Trafalgar Meydanı’ndaki Amiral Nelson Heykeli’nden, Dickens’ın romanlarını ve at arabalı dönemleri çağrıştıran parke taş döşeli daracık sokaklara kadar…

                                               KAÇIRMAYIN

            1)Etkileyici mezar anıtlarıyla, görkemli Westminster Manastırı.
            2)1849’da küçük bir bakkal dükkanı iken, bu gün dünyanın en ünlü alışveriş merkezi olan Harod’s.
            3)Victoria & Albert Müzesi’ndeki kıyafet koleksiyonu.
            4)Cumartesi sabahları kurulan Portobello bit pazarında aylak bir gezinti.
            5)Kentin bohem semti Soho, eğlence merkezi Trafalgar Meydanı, Ulusal Galeri ve sayısız lokantalarıyla Çin Mahallesi de unutulmamalı.
            6)National Maritime Museum, bu müzede İngiltere’nin kaşifleri, tüccarları, göçmenleri ve donanma gücü ile dünya çapında yarattığı etkiyi açıklamaktadır.(Müzeye giriş ücretsizdir.)


 İYİ EĞLENCELER DİLERİM…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder